Millî marşlar, milletlerin kahramanlık destanlarıdır. Bayrağımız ve onun hürriyetini ebedîleştiren İstiklal Marşımız; milletimizin ruhunu, tarihini, ideallerini aksettiren ölmez değerlerdendir.
İstiklal Marşının Seçilmesi
Ülkenin bağımsızlığı ve bütünlüğü için ATATÜRK önderliğinde mücadele veren TBMM Hükûmeti yeni bir ordu kurarken bu orduyu ayakta tutacak, ona moral verecek güçleri de harekete geçirme çabasındadır. Anadolu’da tutuşan heyecanı koruyacak, vatan sevgisini ve inancı canlı tutacak bir marşın hazırlanması düşüncesi, işte bu amaçla ortaya çıkmıştır.
Dönemin Millî Eğitim Bakanlığı da bu düşünceyi benimseyerek bir yarışma düzenlemiştir. Beğenilen güfte için 500 lira ödül verilecektir. Yarışma için gelen 724 şiir incelemeye alınmıştır. Bir kurulca bunlar titizlikle incelenip şiirlerin 6 tanesi ayrılmıştır. Ama hiçbiri beğenilmemiş, marş olacak değerde bulunmamıştır. O zaman Burdur Milletvekili olan Mehmet Akif’in para ödülünden rahatsızlık duyduğu için yarışmaya katılmadığı öğrenilmiştir. Ancak Mehmet Akif, Millî Eğitim Bakanı Hamdullah Suphi TANRIÖVER’in “Mükâfatı almazsınız; fakat, iştirak ediniz.” ricası üzerine yarışmaya katılmıştır.
Millî Eğitim Bakanı Hamdullah Suphi, daha önce seçilen altı şiirle Mehmet Akif’in şiirini ordu komutanlarına göndermiştir. Onlardan, şiirlerin askerlere okunması ve beğenilenlerin sıralanmaları istenmiştir. Komutanlar, kısa sürede sonucu bildirmişlerdir: Hepsi de Mehmet Akif’in şiirini birinci sıraya almıştır.
12 Mart 1921 tarihinde TBMM’de yapılan oylama sonucunda Mehmet Akif’in şiiri, İstiklal Marşı olarak kabul edilmiştir. Mehmet Akif Ersoy, verilen 500 liralık ödülü “Ben bu şiiri para için yazmadım.” diyerek Türk ordusuna bağışlamıştır. Mehmet Akif, İstiklal Marşı’nı kitabı Safahat’a niçin koydurmadığı sorulduğunda “O benim değil, milletimindir.” cevabını vermiştir.
Tekrar Yazılması İle İlgili
Mehmet Akif, son günlerinde, hasta yatağında yatarken kendisine İstiklal Marşı için “Acaba yeniden yazılsa daha iyi olmaz mı?” diye bir sual sorulmuş. Akif’in şu cevabı, bu marşın neyin destanı, neyin mahsulü olduğunu anlatacak bir vecizedir:
“O şiir bir daha yazılamaz, onu ben de yazamam; onu yazmak için o günleri görmek, o günleri yaşamak lazım. Allah, bir daha bu millete bir İstiklal Marşı yazdırmasın.”
Kaynak : http://www.tsk.tr